İngilizce Dersi 8. Sınıf 1. Ünite Before Making Suggestions (Öneri Öncesi Cümleleri)

İngilizce Dersi 8. Sınıf 1. Ünite Before Making Suggestions (Öneri Öncesi Cümleleri)

What are you doing on Wednesday?
Çarşamba günü ne yapıyorsun?

Do you have any plans for the weekend?
Hafta sonu için planın var mı?

Are you doing anything on Sunday?
Pazar günü bir şey yapıyor musun?

Are you busy tonight?
Bu gece meşgul müsün?

Are you free on Saturday?
Cumartesi günü müsait misin?

What are your plans for tomorrow?
Yarın için planların neler?

I don’t have anything to do.
Yapacak işim yok.

No, not at all.
Hayır, hiç yok.

Nothing special.
Özel bir şey yok.

I am free.
Müsaitim.

Not really.
Pek değil.

I am busy.
Meşgülüm.

Why do you ask?
Niçin soruyorsun

 

Making Invitations/Suggestions/Offers
(Davet/Öneri/Teklif Cümleleri)

1. Fancy…? (İster misin?) I am going to eat out tonight with my classmates. Fancy joining us?
2. Would you like to…? (İster misin?) I will see a play on the weekend. Would you like to come along with me?
3. Why don’t we…? (Neden yapmıyoruz?) Why don’t we study English together?
4. How about/What about….? (Yapmaya ne dersin?) How about watching a movie together?
5. Shall we…..? (Yapalım mı?) It is not raining. Shall we have a picnic?
6. Let’s….! (Hadi yapalım!) I am bored at home. Let’s go to the cinema!

Accepting (Kabul etmek)

Definitely/Certainly: Kesinlike.
I can’t miss this opportunity. Bu fırsatı kaçıramam.
I can’t refuse it. Bunu reddedemem.
I don’t have anything better to do.
Yapacak daha iyi bir işim yok.
I will be there for sure. Kesinlikle orda olacağım.
I would love to. İsterim
Of course / Sure. Tabi ki.
That sounds great/fun/awesome!
Kulağa harika / eglenceli / müthiş geliyor.
That would be great! Bu harika olur.
Yeah, why not? Evet, neden olmasın?
That is a good idea. Bu iyi bir fikir.

 

Refusing (Reddetmek)

I’m sorry I can’t : Üzgünüm yapamam.
I can’t make it: Yapamam.
Maybe, another time: Belki başka zaman.
I would love to but I can’t : İsterdim ama yapamam.
No,thanks: Hayır, teşekkürler.
I am afraid I can’t : Korkarım yapamam.

Support
Making excuses and giving reasons: (Mazeret/ Bahane bildirmek)
Wh- Questions
Invitation cards important words: (Davetiye kartları önemli kelimeler)
I must help my father with the gardening.
Bahçe işlerinde babama yardım etmeliyim.
I have an important exam on that day.
O gün önemli bir sınavım var.
I am not feeling well. Kendimi iyi hissetmiyorum.
I am ill/sick. Ben hastayım.
I am full/stuffed. Ben tokum.
I am busy. Ben meşgulüm.
I have lots of things to do. Yapacak çok işim var.
My cousin is coming then. O vakitte kuzenlerim geliyor.
I am going to visit my relatives.
Akrabalarımı ziyaret etmeliyim.
I have another plan. Başka bir planım var.
I am not into that kind of movies.
Bu tür filmlere ilgili değilim.
Who is the inviter?
Davet eden kim?
Who is the invitation for?
Davetiye kimin için?
Who is the party for?
Parti kimin için?
Who is organizing the event?
Etkinliği kim organize ediyor?
What is the event?
Etkinlik ne?
Who is the invitee?
Davetli kim?
Where does the party take place?
Parti nerede olacak?
What time does it start?
Saat kaçta başlayacak?
Who else will join the party?
Başka kim partiye katılacak?
When is the party?
Parti ne zaman?
How much is the fee?
Giriş ücreti ne kadar?
What is the deadline for attending the event?
Etkinliğe katılmak için son tarih nedir?
How can people get the details of the event?
Insanlar etkinliğin detaylarını nasıl öğrenebilir?
How can you get more information about the party?
Sen parti hakkında daha fazla bilgiyi nasıl alabilirsin?
Sender : Gönderici
Inviter: Davet eden
Receiver: Alıcı
Date: Tarih
Event : Etkinlik
Time: Saat
Place: Mekan
Invitee: Davetli
Fee: Ücret
Deadline: Son tarih
Contact person: İletişim kuralacak kişi

Special Thanks to :  Haktan Bağış KIRKKESELİ

In – At – On – Time Prepositions (Zaman Zarfları in, on, at)

Zaman zarflarını (in, on, at), belirli bir zaman diliminde rutin olarak yaptığımız işleri anlatmak için Present Simple ile kullanırız

in on at every
 

the morning the afternoon the evening

 

 

Weekdays

 

night, midnight

week / weekend

 

May (August)

 

year

 

autumn spring

 

day Wednesday

January March June Sunday(s)

Tuesday(s) Monday(s)

 

8 o’clock

(the) spring Friday
(the) summer (the) autumn morning(s), Sunday afternoon(s) the weekend
the morning(s), the evening(s),

1962, 2010

my birthday New Year’s Day  

noon

 

Adverbs of frequency (Sıklık bildiren zaman zarfları)

HOW OFTEN

 

(Bir eylemin ne sıklıkta yapıldığını belirtmek istediğimiz zaman, sıklık zarflarını kullanırız. Sıklık zarfları genellikle öznelerden sonra gelir.)

 

 

Always/all the time (daima)

Usually/generally (genellikle)

Often (sık sık)

Sometimes (bazen)

Rarely / Seldom (nadiren)

Hardly ever (hemen hemen hiç)

Never (asla)

 

To ask about frequency, we use “how often”.

(Sıklık ile ilgili soru sorarken “how often”, ne sıklıkta kalıbını kullanırız.)

 

A: How often do you go swimming?                B: I go swimming twice a week.

(Ne sıklıkta yüzmeye gidersin?)                       (Haftada iki kez yüzmeye giderim.)

 

We use some expressions such as once, twice, three times etc., when we answer questions of frequency.

(Bir eylemin sıklığı ile ilgili soruları cevaplandırırken once(bir kere),

twice( iki kere), three times(üç kere) gibi bir takım ifadeler kullanırız.)

 

İngilizce Dersi 8. Sınıf Bütün Ünitelerin Zıt Anlamlı Kelimeleri

İngilizce Dersi 8. Sınıf Bütün Ünitelerin Zıt Anlamlı Kelimeleri

Antonyms Zıt anlamlılar

accept (kabul etmek) X refuse (reddetmek)
accepting (kabul etmek) X refusing (reddetmek)
advantage (avantaj) X disadvantage (dezavantaj)
after (sonra) X before (önce)
cheap (ucuz) X expensive (pahalı)
complex (karmaşık) X simple (basit)
cry (ağlamak) X laugh (gülmek)
dark (karanlık) X light (parlak)
departure (çıkış yeri) X arrival (varış yeri)
die (ölmek) X live (yaşamak)
difference (farklılık) X similarity (benzerlik)
dirty (kirli) X clean (temiz)
download (dosya indirmek) X upload (dosya yüklemek)
dry (kuru) X wet (ıslak)
easy (kolay) X difficult (zor)
engaged (meşgul) X available (müsait)
extreme (olağanüstü) X ordinary (olağan)
first (ilk) X last (son)
firstly (ilk olarak) X finally (son olarak)
formal (resmi) X casual /informal (gayriresmi)
freeze (dondurmak) X melt (eritmek)
friend (dost) X enemy (düşman)
hard (sert) X soft (yumuşak)
healty (sağlıklı) X ill (hasta)
heat up (ısınmak) X cool down (soğumak)
hot (sıcak) X cold (soğuk)
hungry (aç) X full (tok)
less (daha az) X more (daha çok)
life (yaşam) X death (ölüm)
load (yüklemek) X empty (boşaltmak)
log in (giriş yapmak) X log out (çıkış yapmak)
low (düşük) X high (yüksek)
most (en çok) X least (en az)
natural (doğal) X artificial (yapay)
next (sonraki) X previous (önceki)
noisy (gürültülü) X silent (sessiz)
online (çevrimiçi) X offline (çevrimdışı)
outdoor (açık hava) X indoor (kapalı mekan)
pollute (kirletmek) X clean (temizlemek)
rise (yükselmek) X decrease (alçalmak)
sad (üzgün) X happy (mutlu)
safe (güvenli) X dangerous (tehlikeli)
send (göndermek) X receive (almak)
sender (gönderici) X receiver (alıcı)
sign in (giriş yapmak) X sign out (çıkış yapmak)
similar (benzer) X different (farklı)
slow (yavaş) X fast (hızlı)
solid (katı) X liquid (sıvı)
wear (giymek) X take off (soymak)
wide (geniş) X narrow (dar)
worst (en kötü) X best (en iyi)
younger (daha genç) X elder (daha yaşlı)

8. Sınıf LGS ingilizce : 10. Ünite Natural Forces Eş Anlamlı Kelimeler

Sınıf LGS ingilizce : 10. Ünite Natural Forces Eş Anlamlı Kelimeler

UNIT 10- NATURAL FORCES
burst = eruption = patlama
contamination = pollution = kirlilik
destroy = destruct = yıkmak
destructive = harmful = zararlı
earth = World = dünya
happen = occur = take place = meydana gelmek
hit = struck = vurmak
hurricane = storm = kasırga
landslide = erosion = erozyon
natural forces = disasters = doğal afetler
nearly = approximately = yaklaşık olarak
non-stop = continuously = sürekli olarak
normal = usual = normal, olağan
preserve = protect = korumak
run out = finish = bitmek
significant = important = önemli
soil contamination = land pollution = toprak kirliliği
take measure = precaution = önlem almak

thanks to Burak Şendağ

8. Sınıf LGS ingilizce : 9. Ünite Science Eş Anlamlı Kelimeler

Sınıf LGS ingilizce : 9. Ünite Science Eş Anlamlı Kelimeler

UNIT 9-SCIENCE
blind = sight-disabled = görme engelli
circadian = daily = günlük
continue = go on = devam etmek
develope = improve = geliştirmek
do experiment = conduct experiment = deney yapmak
durable = stable = stabil, durağan
foundation = institution = kuruluş
generate = produce = üretmek
goal = aim = hedef
gun = weapon = silah
prize = award = ödül
sample = example = örnek
select = choose = seçmek
succeed = manage = başarmak
success = achievement = başarı
support = promote = desteklemek

thanks to Burak Şendağ

8. Sınıf LGS ingilizce : 8. Ünite The Chores Eş Anlamlı Kelimeler

Sınıf LGS ingilizce : 8. Ünite The Chores Eş Anlamlı Kelimeler

UNIT 8-CHORES
annoyed = angry = sinirli
chore = housework = household chores = ev işleri
cook meal = prepare meal = yemek hazırlamak
delicious = tasty = lezzetli
do the laundry = do the washing = çamaşır yıkamak
duty = task = görev
feast = festival = festival
garbage = trash = rubbish = çöp

kids = children = çocuklar
lawn = grass = çim
look after = take care = birine göz kulak olmak
neat = tidy = düzenli
speak = talk = konuşmak
untidy = messy = düzensiz, dağınık
wash up = washing the dishes = bulaşık yıkamak

thanks to Burak Şendağ

Exit mobile version